Bu mucizevi kayalık oluşumun içinde var olan, Galaktik Merkez’i her daim gözetleyen, seyreden, adeta muhabbet eden Dervish imgesinin diğer yüzünde var olan ikinci ontolojik güzelliği keşfettim dün gece.
Gözlerim yerinden fırladı adeta.
Sabah ışığı gerekli onu fotoğraflamak için. Ters ışıkta (Akşam ışığı ters onun için. Sabah doğan günün ışığını istiyor) idi onu farkettiğimde.
Diğer yüzde, doğuya bakan, kim vardı dersiniz !!!
Kybele …
Başka bir ihtimal yok zaten … Anadolu burası …
Cevat Şakir, gülen gözlerini hissediyorum. Aynı kayanın bir yüzünde Dervish, sırt sırta, diğer yüzde Kybele … Birisi Güney-Batı yönüne bakıp Galaktik Merkez’i beklerken, diğeri Kuzey-Doğu yönünde Polaris’e sahip çıkıyor.
Gel de bununla ilgili yazma Ahmet Telli üstad. Senin Sfenks her ikisini de anatomisine dahil etmiş, içinde yaşatıyor adeta.
Sfenks
Bir sfenksten söz ediliyor durmadan
Ahmet Telli- Su Çürüdü
yokmuş tuttuğu kapılardan girebilen
Kör bir kuyunun karanlığında uyanıp,
alevler içinde bırakıyormuş dünyayı
o lanetlenmiş yedibaşlı ejderha
Yaklaşık 3 senedir bu mekana geliyorum (ilk gelişim 2017). Bir yandan Kybele çağırıyor beni diyordum, diğer yanda Dervish sesleniyor. Kısmet dün geceyeymiş, farkına varmam için, Sfenks’in mucizesinin, o noktaya yürümem gerekiyormuş …
Sfenks Evren, bir yüzü Dervish’i Anadolu’nun, diğer yüzü Kybele …
Anadolu böyle bir Evren işte, yaşamı barındıran, galaksimizde…
Cevat ustam, Nur ol, teşekkür ederim…
“KYBELE : Tarih öncesinin en gerilerinden tek tanrılı dinlerin yerleştiği dönemlere kadar uzanan ve Akdeniz yöresini kapladıktan sonra, bir yandan kuzey ülkelerine, öte yandan Asya’nın içlerine dek yayılan, birçok ulus, uygarlık ve kültürlerde değişik adlarla anılıp hep aynı prototipe indirgenebilen Ana Tanrıça dininin kaynağı Anadolu’dur. “
Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü – Sayfa : 183, Kybele / Remzi Kitabevi
Hakan hocam, Çok teşekkürler bu sade, şiirsel sözler; bu bol çağrışımlı, etkili, zarif fotoğraflar için….