Orta Asya Seyir Defteri (Yaz 2023)

///

Bölüm-11, Kırgızistan – Bişkek

16Temmuz 2023–Pazar

Sabah Gülten tekrar göle gidiyor, ben dinlenmeyi seçiyorum. O döndükten sonra bavulları hazırlayıp kahvaltıya gidiyoruz. Bugün de uzun bir gün olacak. Kahvaltıdan sonra ödememizi yapıp işletmeden taksi çağırmasını istiyoruz. Taksiler geliyor. 300’er SOM’a anlaşıyoruz. Bizi otogara götürecekler, oradan sanırım yine minibüs ile Bişkek’e gideceğiz. Kişi başı 350 SOM diye öğrendik. Yolda taksici, taksilerin 500 SOM’a gittiklerini söylüyor. Sen gider misin diyoruz? olur diyor fakat diğer taksici istemeyince o da vaz geçiyor. Garaja varıyoruz. Minibüs mü, taksi mi derken bir taksi yanaşıyor. 7 kişi ve tüm bavulları alacak büyüklükte.

Anlaşırken bizi Tokmak’ta Burana Kulesine götürmesini de istiyoruz. Yol üzeri ama on, on beş km içeri girecek ve otuz, kırk dakika bekleyecek. Onlara da tamam diyor ve 1000 SOM’a anlaşıyoruz. 10:30 gibi Bokonbayevo’dan hareket ediyoruz. Bu sefer yol biraz daha bozuk. 13:30 ‘u biraz geçe Burana kulesine geliyoruz. Giriş ücretli.

Bu kule Orta Asya’nın ilk yapılan kulesi imiş. Sonradan tadil edilmiş ama güzel görünüyor. Çok dar ve dik basamakları olan bir merdivenden yukarı çıkılıyor. Gözetleme kulesi olarak kullanılmış.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hemen yanında mezarlık ve balballar var. Balbal; eski Türklerde kişiyi anmak için mezarının etrafına dikilen, kayaya oyulmuş veya çizilmiş insan figürlü mezar taşı demekmiş anladığım kadarıyla. Karahanlılar döneminde aktifmiş kule. Kule ve içerisinde olduğu Bala Sagun İpek yolunun en önemli merkezlerinden olmuş zamanında. Şimdi 25 metre olsa da orijinali 46 metre olan kule, Tanrı dağları ve Yeşil Çu vadisi arasında güzel görünüyor. Epey fotoğraf çekiyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Zaman şoföre söylediğimiz süreyi aşıyor. Doğal olarak biraz sinirleniyor. Yola devam ediyoruz. Bişkek’e yaklaşınca otelin adresini veriyoruz. Fakat şoför anlaşmamız otogardan otogara diyor. Fazla beklemenin etkisi sanırım. Biz de alttan alarak ılımlı bir itirazla olaya girince yumuşuyor ve otele kadar götürüyor. Otele yerleşmeden önce kayıt ve ödememizi yapıyoruz. Odabaşı 48 $/gün, kahvaltı yok. Nomad Inn oteli. Akşam oldu karnımız aç. Bir yarım saat yerleşme zamanı verip sonra yemek için çıkmayı kararlaştırıyoruz. Bir türlü yiyemediğimiz “Beş Parmak’ı” yemeğe niyetliyiz. Otelin hemen yanında, Bokonbayevo ’da birinin önerdiği “Navat” restoranı bulup, dalıyoruz içeri.

 

 

 

 

 

 

 

 

Erişte gibi fakat uzun kesilmiş hamurlu, at etli ve daha geniş hamurlu, dana etli olmak üzere iki adet sipariş veriyoruz Gülten’le. Yanında kızarmış mantı gibi bir şey ve iki fıçı bira ile güzel bir akşam yemeği oluyor. Günün tüm yorgunluğu çıkıyor resmen. Restoranda biraz zaman geçirip otele dönerken bir marketten su ve bira alıyoruz. Yatmadan otelin bahçesinde çerezle biralarımızı içip sohbetimizi yapıyoruz. Yarın kalk dokuzda. Bişkek büyük şehir. Bir, iki meydan gezip pazara gideceğiz. Hepsi o. Yarın son gün.

Bugün 11957 adım atmışız.

17 Temmuz 2023 – Pazartesi

Sabah dokuzda sözleştiğimiz gibi çıkıyoruz yola. Park ve meydanlara uğrayarak gideceğiz pazara. Navigasyonun gösterdiği beş, altı kilometre. Hava henüz çok sıcak değil ama zor bir gün olacak der gibi açık. Sağda solda gördüğümüz heykel, park, yaşam, halk fotoğrafları çekerek ilerliyoruz. Bu arada Atatürk Parkına rastlıyoruz. Önünde çiçek, çelenk dolu. Muhtemelen buradaki devlet erkânımız 15 Temmuzu kutlamışlar belli ki.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Epey oldu, karnımız acıktı. Bir restorana girip karnımızı doyuruyor ve yürümeye devam ediyoruz. En nihayetinde varıyoruz pazara.

Ama hayal kırıklığı. Yalnızca yeme içme var. Hediyelik eşya ve giyim satan pazar kapalı, Pazar günü olduğundan. Pazar günü pazarın kapalı olması da ilginç. Gerçi onlar Pazar gününe Jekşembi diyorlar ne demekse. Neyse alışverişi son güne bırakmanın hayal kırıklığı var özellikle kızlarda. Yapacak bir şey yok derken gelirken gördüğümüz bir mağazaya gitmeye karar veriyorlar. Mecburen tekrar geri yürünecek. Yorgunluk hat safhada. Öyle böyle varıyoruz. O mağaza ve yanındakilerden epey bir şey alıyorlar. Paralar suyunu çekiyor. Yarın taksi için para bozdurmak lazım. Epey çok döviz bürosu vardı gelirken gördüğümüz. Türk Lirasını da bozuyorlardı. Genelde alış 3 SOM satış 4 SOM. Hatta bir büroda 3’e 6 idi. Yani ekonomimiz epey parlak ☹. Neyse dönerken daha geç olduğundan,  yol üzerindeki birkaç büro kapatmış görüyoruz. Altıda kapatıyorlar. Tam parasız kaldık diye telaşlanırken biraz ilerde açık bir tane bulup, bozdurma işini gerçekleştiriyoruz. 1 $ = 87.8 SOM. Sonra yürüyerek otele doğru ilerliyoruz. Bugün epey yürüdük, yorgunuz. Otele gidip tekrar çıkmayı gözümüz yemediği için yol üzerinde olan, dün gittiğimiz Navat restorana girip, yine soğuk bira eşliğinde dünden farklı yiyeceklerle karnımızı doyuruyoruz.

Akabinde otele dönüp, bir saat kadar dinlenip, akşam sohbeti için bahçeye çıkıyoruz. Çay ve bira ile günün kritiğini yaptıktan sonra uyumak için çekiliyoruz.

Yatmadan Hamit, Ayçin ve Uras ile vedalaşıyoruz. Onlar Antalya’ya uçacaklar ve uçakları çok erken. Bizim uçak 10:10 ‘da. 07:30 gibi çıkarız diye düşünüyoruz. Bakalım, yarın ola hayrola.

Bugün 24625 adım atmışız.

 

 

 

 

18 Temmuz 2023 – Salı

Kırgızistan’dan ayrılmadan önce son anlarımız. Erken kalkıp bavulları hazırlıyoruz. Otel görevlisine anahtarları teslim ederken bize taksi çağırmasını rica ediyoruz. Yandex Go’dan çağırıyor. 775 SOM diyor. İnternette 400 SOM diyordu gerçi ama bu saatte yapacak bir şey yok. OK diyoruz. Taksi geliyor ama minnacık, sığmamızın imkânı yok. O gidiyor başka bir tane geliyor. Yarım saat sonra havaalanındayız. Free shoptan son kalan paralarımızla alışverişleri yapıp, zamanında kalkan uçağımıza binip Orta Asya gezimize veda ediyoruz.

1964 yılında memur bir babanın çocuğu olarak Urfa’da doğdum. 1968 yılında hayatımın geri kalanını geçireceğim İstanbul’a tanıştım. 1986 yılında Yıldız Üniversitesi Kocaeli Mühendislik Fakültesinden Elektronik Mühendisi olarak mezun oldum. Sırasıyla askerlik, iş hayatına başlama, evlilik, iki tane dünya güzeli kız dünyaya getirme, kendi işini kurma ve sonra “Yeter daha ne kadar çalışacaksın?” diyerek iş hayatını komple bırakma çizgisinde bir yaşam geçirdikten sonra, hobilerime yöneldim. Yurt içi, yurt dışı geziler, teknecilik ve karavancılık ile görme, keşfetme ihtiyacımı karşılarken, bunları belgelemek için çocukluktan beri sevdalısı olduğum fotoğrafa tekrar başladım. Aslında çocukluktan beri sevdalı olduğum söylenemez; çocukluğumun tatil günleri, ilkokuldan başlayarak dayımın Maltepe’deki fotoğraf stüdyosunda çalışarak geçti. O zamanlar dışarıda oynamak yerine o daracık karanlık odada, fotoğrafçılığın mutfağında çalışmak nefret edilesi bir durumdu. Ama her aşk nefretten doğmaz mı? Doğar; dolayısıyla fotoğraf makinesini hiç bir zaman yanımdan ayırmadım. Askerlik sırasında, 1988 yılında, AFSAD'da temel eğitim aldım. 2014 yılında, emekli olur olmaz İFSAK’a üye oldum. Çeşitli karma sergilerde, dernek içerisindeki fotoğraf gruplarında, sosyal sorumluluk projelerinde yer aldım. Bir dönem Yönetim Kurulu'nda görev yaptım. 2018 yılında İstanbul Fotoğraf Günleri Koordinasyonunu üstlendim. Ve bu sevdiğim ortamda bulunmaya devam ediyorum.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Son yazılar: Fotoğraf

Doğal Seçim…

Uzun zamandır özünde “fotoğraf” olan yazı klavyeden akmıyor. Ancak fotoğraf kullanarak fotoğrafın etrafında döndüğümüz yazılar sunmakla…

Yapay Zeka

Görsellerde yapay zekan kullanımının tartışmaya açılması büyük ölçüde 2023 yılı Sony World Photo Organisation – ki…

Beatrice’den Gelen Mektup

Bu yazı, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubu’ndan Özlem Dikeçligil  https://www.instagram.com/ozlem_dikecligil/  tarafından yazının sonunda künyesi verilen kitapların esiniyle…

Levend Kılıç Anısına

Genel olarak sanat dünyasına ve özelde fotoğraf dünyasına baktığımız zaman hem  kitap,  hem de dergi yayını…

Feminizim Nasıl Görünür:

Bu yazı, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubu’ndan Ahu İncekaralar  https://www.instagram.com/ahuincekaralar/  tarafından shutterstock.com  https://www.shutterstock.com/blog/history-of-feminism-photos  adresinden Türkçeleştirilmiştir. .…