Beatrice’den Gelen Mektup

///

Bu yazı, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubu’ndan Özlem Dikeçligil  https://www.instagram.com/ozlem_dikecligil/  tarafından yazının sonunda künyesi verilen kitapların esiniyle yazılmıştır.

. . . . . . . . . . . .

Dante Alighieri 1265 yılının Haziran ayında Floransa’da orta halli bir ailenin oğlu olarak doğar. Asıl adı Durante olmasına rağmen Dante adını benimser. Ona göre “Dante” adında “Durante” de olmayan lirik bir soyluluk vardır. Gene kendi ifadesine göre İkizler Burcu altında doğmuş, o güneşle ısınmıştır. Henüz 12 yaşındayken annesinin vasıtasıyla Gemma Donatti adında bir kızla aile arasında evlilik sözü kesilir. Dante, annesinin Gemma’ya verdiği bu sözü sekiz sene sonra gerçekleştirmesine rağmen bütün ömrü boyunca kalben bağlı olacağı tek kadın Beatrice Portinari olur.

Durante ya da kendine koyduğu isimle Dante, Beatrice’yi ilk kez komşu evlerden birinde gerçekleştirilen bir partide görür ve görür görmez de âşık olur. Bu ilk karşılaşmalarında Dante dokuz, Beatrice ise sekiz yaşındadır. İkinci karşılaşmalarında ise Dante on dokuz,  Beatrice ise on sekiz yaşındadır. Aradaki on yıl boyunca hiç görüşmedikleri gibi daha sonra da hiç karşılaşmayacaklardır. Ancak tesadüfün bu cimriliği Dante’nin Beatrice’ye olan aşkını azaltmaz. İki küçük karşılaşmanın verdiği esin sadece Beatrice için yaşamasına ve yazmasına yetecektir.

Ahirete yapılan yolculuğu anlatan ve dünyanın en güzel nehir şiirlerinden biri olan İlahi Komedya’nın ilham kaynağı da Beatrice Portinari’dir. Oysa Dante 14233 dizelik İlahi Komedya’ya başladığında Beatrice artık gencecik bir ölüdür. Sadece yirmi dört yıl süren hayatında Dante’ye hiç âşık olmadığı gibi Dante’nin ona olan aşkından da bihaberdir. Muhtemelen yakışıklılığına ve kahramanlık hikâyelerine vurulduğu Simone Burdi adında bir şövalye ile yirmi iki yaşında evlenmiş ve iki yıl sonra da gebelik zehirlenmesinden ölmüştür.

Dante’nin Beatrice’e olan aşkında bütün aşklarda olduğu gibi gerçeklikten kopuk, adeta stilize edilmiş bir hayalperestlik vardır. Beatrice, Dante’nin gözünde bütün kadınların en kutsalı, en lekesizi, en cesuru, en güzeli ve en iyisidir. Öyle ki İlahi Komedya’daki bütün kutsiyet adeta onun küçük omuzlarına yüklenmiştir. Dante’nin büyük ozan Vergilius’un önderliğinde yaptığı gezide cennetteki eşlikçi bile Beatrice’dir. Dante’ye göre Pagan olduğu için cennete alınmayan Vergilius’un yerine lekesiz ve masum Beatrice kolaylıkla cennetteki mihmandarı olabilecektir.

İlahi Komedya’nın bütün muhteşemliğine rağmen Dante’nin Beatrice’yi konumlandırışında beni rahatsız eden bir şeyler vardır. Bütün bu kutsal bakire Meryem’e atfedilmiş sıfatlar evlenmek için bir şövalyeyi tercih etmiş kadın için çok fazladır. Eminim Beatrice de eğer bu kadar genç ölmeseydi tüm kadınlar kadar fettan, günahkâr, kötü ve lekeli olmayı tercih ederdi. Aksi halde o kadarcık bile yaşayamazdı.

Tarafımdan yazılan aşağıdaki mektup işte bu sebeplerle lekesiz olan hayali bir sevgilinin değil korkan, üzülen ve âşık olan gerçek Beatrice’nin ağzından yazılmıştır.

MEKTUP

İsmim Beatrice, 24 yaşındayım ve sizin sandığınız kadın değilim. Benim için bildiğim iki kitap yazıldı; şiirleri ve novellaları saymıyorum bile. Bütün o kuyrukları kıvrılarak birbirine yaslanmış harfler, dizeler, kantolar, hepsi Durante’nin hayalleri, içinde benden çok az şey var. Önce belki doğru olanlardan başlamak lazım; evet, sekiz yaşımı bitirip dokuzuma bastığım yıl bir bahar davetinde tanıştık. Evet, üzerimde kırmızı bir elbise vardı ve evet son karşılaşmamız on sekiz yaşına bastığım yıl oldu. Ama hepsi bu kadar. İnanın bunun dışındakiler Durante’nin saplantılı hayal gücü. İlk karşılaştığımız günün hikayesi sonradan o kadar çok anlatıldı ki, benim için hiç önemli olmayan bir anı tekrar tekrar yaşamaya mecbur bırakıldım. Takdir edersiniz ki bu son derece sinir bozucu bir durum. Daveti tabii hatırlıyorum, taze, sulu bir meyve gibi ışıl ışıl bir gündü. Davete annem, babam ve iki ablamla beraber gittim ve ilk gördüğüm şey beyaz ipek kurdelelerle bağlanmış mor leylak demetleriyle dolu salon oldu. Ben o günü leylak kokusuyla hatırlarım. Güneşli, aydınlık, neşe dolu ve leylak kokulu bir gün; ama hepsi bu kadar.

Durante’nin yanıma geldiğini, elbisem ile ilgili bir şeyler söylediğini ve ilgimi çekmek için yanındakilerle yüksek sesle konuşarak kendisinden bahsettiğini hatırlıyorum elbette. Beni görür görmez benden hoşlandığını anladım ve yanından hemen uzaklaştım. İltifatı bir tavlama yöntemi sanan ve sürekli kendinden bahseden erkeklerden hiç hoşlanmam. Üstelik iltifatı bana değil elbiseme yapmıştı ve doğal olarak iltifatın sahibi elbiseyi doğum günüm için Venedik’ten alan babamdı.

Sürekli ne kadar soylu bir aileden geldiğini, soylarının taaa Roma’ya falan dayandığını anlatan karga burunlu ve geveze bir çocuk âşık olunacak biri değildir şüphesiz. O günden sonra da bir daha on sekiz yaşıma kadar hiç görmedim. Yalnız bir iki sene kadar ablamlar onun abartılı tavırlarını taklit ederek “elbisenizin rengi ne kadar güzel, tıpkı sizin gibi” diyerek benimle dalga geçtiler. Sonra da unuttum gitti. Hoşlandığım erkekler, beni beğensin istediğim erkekler, flört etmek, baştan çıkarmak istediğim erkekler ve âşık olduğum erkekler oldu. Ama içlerinde Durante yoktu. En sinirimi bozan şey de beni bir iffet kumkuması olarak göstermesi ve bu sevdiğine kavuşamamış, erdemli ama talihsiz kadın hayaletinin peşimi hiç bırakmaması.

Durante’de o zaman da şimdi de sinirimi bozan şeyin ne olduğunu söyleyeyim size. Kendini ve kendine yakın olduğunu düşündüğü kişileri hiç olmadıkları bir uhreviyet zırhıyla kuşatması ve buna inanması. İsminden başlayalım mesela adı Dante falan değil; Durante. Dante sonradan kendi için seçtiği melodik ve ilahi göndermelerle dolu bir isim. Roma’ya dayanan soya gelince… buna gülerim işte çünkü babasını sorun kendisine isterseniz. Her neyse benim derdim zaten soyuyla değil daha çok bana yüklediği sıfatlarla ilgili. Saydım tam 67 kez ismim geçiyor La Divina Commedia’da.  İlki Araf’ın 30. Kantosunun 73. Dizesinde:  “ İyi bak! Beatrice’nin kendisi taa karşında” böyle çıkıyorum sahneye sonra ne zaman ustam dediği Vergilius ortadan kaybolsa “ Vergilius gitti diye ağlama Dante”  bak! birazdan Beatrice çıkacak sahneye… İnanın bana  Commedia’nın sonuna kadar Vergilius’un kendinden sıkıldığı yerde topu bana atıyor. Cennet’e girerken bile Vergilius kapıya kadar elinden tutup getiriyor ve 30. Kantodan itibaren bu melankolik hayalperesti bana teslim ediyor. El insaf!.

Ailem Floransa’nın en köklü ailelerindendi ve hem annem, hem babam şükürler olsun ki eğitime önem veren insanlardı. İki ablamla beraber astronomi, Latince, edebiyat ve matematik dersleri aldık. Özel olarak teoloji ve felsefe de ilgi alanımdı. Hatta, bende Venerabilis’in Ecclesiastica’sını okumuştum. İntihal diyeceğim yaaa…neyse.. Aslında biraz kızgınlıktan bu söylediklerim. Hani ortaya çıkıyorum ya cennete zafer arabasına kurulmuş bir halde, işte güya arabam evrensel kiliseyi temsil ediyor ben de yüce Tanrının erdemleriyle donatılmışım falan. İşte enn sinirime gider yer de burası. Tanrısal erdemle donatılmak ve adeta Meryem’le bir tutulmak. Size söyleyeyim kocam Simone’yi çok sevdim ve onu ben baştan çıkardım, hatta beni kınamanız riskini göze alarak söyleyeyim evlendiğimizde üç aylık hamileydim. Ama o çocuğu ne yazık ki düşürdüm.

Beni benzettiği bir diğer kadın da Yunan mitolojisindeki Persophone. İşte buna kızmıyor sadece gülüyorum çünkü Persephone kaç tane nar tanesi yuttu bir düşünün.. İsteseydi dilinin altına saklayabilirdi değil mi? Hayır ben Persephonede değilim o Hades’eaşık oldu, ben Durante’ye hiç bir zaman aşık olmadım. Vita Nova’ da karşılaşmalarımızı anlattığı yerler dışında doğru olan tek yer “Arap takvimine göre ayın dokuzuncu gününün ilk saatlerinde aramızdan ayrıldı, Suriye takvimine göre yılın dokuzuncu ayı” kısmı. Ölüm nedenim ise gebelik zehirlenmesi. İkinci oğlumun karnımda öldüğünün farkına varmamışız.

Neyse ben Durante’nin benimle ilgili kurduğu hayallerden sorumlu değilim. Ne azizeyim ne de sevdiğine kavuşamamış aşık.  Borges’in, Durante ve benimle ilgili yazdıklarını okuyun. Borges’i okuyunca hah dedim nihayet biri benim gerçek yüzümü görmüş.

Hem size bir şey söyleyeyim mi? Durante’nin pek övündüğü “Haziran ayı doğumlu bir İkizler burcu” olmak mevzusu işin en komik kısmı. Ben Koç burcuyum, romantizimden, abartılı aşk gösterilerinden, melankolik tavırlardan hiç hoşlanmam o yüzden de İkizler Burcu erkeklerinin teatral aşk gösterilerini seyretmeye hiç dayanamam. Son söyleyeceğim, ismim kullanılarak ortada karşılıklı bir aşk varmış gibi saçma bir ihsasın edebi başarı malzemesi yapılmasını çok sıkıcı bulduğumdur.

İsmim Beatrice Portinari, Floransalıyım, 1290 yılında henüz 24 yaşında gebelik zehirlenmesinden öldüm. Ve inanın sandığınız kadın değildim.

Bu yazı aşağıda künyesi verilen kitapların esiniyle yazılmıştır.  Beatrice konuşsaydı kendini nasıl anlatırdı fikrinden yola çıkılmıştır. Beatrice ve Dante ilişkisi hakkındaki biyografik öğelerin kaynağı Borges’dir.

DanteAlighıeri,” İlahi Komedya”, Çeviren; Rekin Teksoy, Oğlak Yayınları.

DanteAlighıeri, “Yeni Hayat”, Çeviren; Işıl Saatçıoğlu, Y.K.Y.

Jorge Luis Borges, “Dantevari Denemeler”, Çeviren; Peral Bayaz Charum, İletişimYayınları

 

Bu yazı daha önce Oggito’da yayınlanmış, İFSAKBlog için tekrar gözden geçirilip revize edilmiştir.

IFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubu (Ezberbozan) olarak 2019 yılı Mart ayındaki kuruluşumuzdan bu yana, toplumsal cinsiyetin farklı temsillerini, fotoğraf ve sinema ile ilişkili olarak ele alan çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmalarda hem fotoğraf üreten kadın ve LGBTIQ bireylerin görünürlüğünü destekliyor, hem de toplumsal cinsiyet alanında yürütülen çalışmaları görünür hale getirmeyi amaçlıyoruz. Bir yandan alanında deneyimli danışmanlarla birlikte fotoğraf projeleri yürütürken bir yandan da toplumsal cinsiyetin farklı boyutlarını ele alan, fotoğraf ve sinemaya gönül verenler için tartışma alanları açmayı hedefleyen etkinlikler yapıyoruz.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Son yazılar: Fotoğraf

Doğal Seçim…

Uzun zamandır özünde “fotoğraf” olan yazı klavyeden akmıyor. Ancak fotoğraf kullanarak fotoğrafın etrafında döndüğümüz yazılar sunmakla…

Yapay Zeka

Görsellerde yapay zekan kullanımının tartışmaya açılması büyük ölçüde 2023 yılı Sony World Photo Organisation – ki…

Levend Kılıç Anısına

Genel olarak sanat dünyasına ve özelde fotoğraf dünyasına baktığımız zaman hem  kitap,  hem de dergi yayını…

Feminizim Nasıl Görünür:

Bu yazı, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubu’ndan Ahu İncekaralar  https://www.instagram.com/ahuincekaralar/  tarafından shutterstock.com  https://www.shutterstock.com/blog/history-of-feminism-photos  adresinden Türkçeleştirilmiştir. .…

Foto İntelijansiya

Yeni bir kitap, yeni bir heyecana vesile olur ve moral değerleri yükseltir kuşkusuz. Entelektüel ortam, yeni…